Ana içeriğe atla

İstanbul Oyuncak Müzesi

İstanbul Oyuncak Müzesi

Biz dünyadaki yüzü aşkın oyuncak müzesi arasında ilk beş sıradayız. Avru­pa’nın pek çok ülkesinde bizden daha iyi oyuncak müzesi yok. Sergilenen eserlerin imzaları, sergi­leme biçimi ve büyüklüğüne göre biz bu sıradayız” diyen Sunay Akın, Lon­dra dâhil, Fransa, Hollanda, İsveç, İs­panya gibi ülkelerdeki oyuncak mü­zelerinden daha iyisini kurduğunu belirtiyor. Müzeye gelen yetişkinlerin vurgun yemiş balinaya döndüklerini söyleyen Akın ile müzede keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
“Herkes paranın peşinde hisse senedi derken, biz hissi senet diyeceğiz, hayaller umutlar diyerek hayalleri ve umutların mabedini kuracağız, dedim. İnsan karanlığa ışık tuttuğunda eli yorulmasın diye elinin altına koyan insanlar var. Ben bir orkestra kurduğumu fark ettim. Enstrümanını alanın geldiği bir orkestra..
Oyuncak Müzesi
Oyuncak Müzesi
Oyuncak Müzesi tüm çocuk­ların, özellikle de Sunay Akın’ın ta­rihine açılan bir dünya. Bu serüven nasıl başladı? Yurt dışında birçok etkinliğe da­vetli olarak katılıyorum. Beni davet edenler de çok iyi bilir ki Sunay Akın’ı buraya getirince müze gezmek iste­yecek. Müzeden sonra da mutlaka an­tik oyuncakların satıldığı antikacıları gezmek isterim. Bundan yaklaşık on beş, yirmi yıl önce yani Avrupa’ya ilk gittiğim dönemlerde, her gidişimde üç dört müze gezerdim. Benim hayatta en mutlu olduğum yerlerdir müzeler. Müzelerde bütün günümü geçiriyo­rum ve çok şey öğreniyorum orada. Yaklaşık yirmi yıl önce böylesine git­tiğim yerlerden Almanya’nın Nürnberg kentinde bir oyuncak müzesinin ol­duğunu duydum. Programda ünlü ressam Dürer’in evi, bir lokomotif müzesi ve bir de Nürnberg Mahke­meleri yani Nazilerin yargılandığı mah­kemeler vardı. Bir de zaman kalırsa bir işkence müzesini gezecektim. Fa­kat programda oyuncak müzesi yok­tu. Sabah ilk olarak programıma onu aldım. Öncelikle oyuncak müzesini gezmeliyim dedim. Bütün günüm orada geçti. Ve şunu anladım ki oyuncağın tarihi düşlerin, hayallerin ta­rihi. İnsan önce hayal etti sonra ger­çekleştirdi. Sonra gittiğim her ülkede oyuncak müzesi aradım. Stock­holm’de, Londra’da, Lizbon’da, Mü­nih’te, Milano’da, Zürih’te, Paris’te,
Oyuncak Müzesi
Oyuncak Müzesi
Prag’da, Japonya’da, Amerika’ hepsinde oyuncak müzesi var. “E de neden oyuncak müzesi yok” d hep bir eksiklik duydum. Sonra “B buralara gelebiliyorum, olanaklar var peki bu gelişmiş ülkelerden kendi insanıma ne kazandırabilirim” ( dim ve karar verdim. Don Kişot çatıma atladım ve yolculuğa çıktım. Elin ’de antikacının birinden bir at alc ve gel dedim yel değirmenlerine karşı savaşacağız.
Herkes paranın peşinde his senedi derken biz hissi senet diyeceğiz, hayaller umutlar diyerek hayallerin ve umutların mabedini ku cağız. Kendime inanıyordum fakat sanın biraz da gözünü karartmaksızın böyle bir şeyi gerçekleştirmek k Kolay olmadı ama zorluk da hissetmedim. Kitaplarımdan, gösterileri den kazandığım her kuruşla oyuncak aldım ve hâlâ da alıyorum. Banka iki kuruşum asla üst üste durmadı! nim, dursaydı da mutlu olamazdım ten. Ben böyle mutluyum ve daha zengin olduğumu biliyorum. Yalnız değilim farkındayım, bir ordu yürüyor kamda. Düş, hayal ordusu kurdum ben. Bugün bir müze kendisini hiç ziyaretçilerin bıraktığı parayla döndüre- üstelik biz destek görmüyoruz köstek görü- – devlete vergi ödüyorum. Elektrik, su, do- ıa ş yeri diye yüksek fiyattan satıyorlar bana, -ze ayakta duruyor çünkü öyle güzel insan-
Müzecilik kavramı Türkiye’de çok fazla bizken oyuncak müzesi kavramı çok daha eğil mî? Bunun yanında insanlardaki ön yargıyı nasıl kırmayı başardınız?
Oyuncak Müzesi
Oyuncak Müzesi
Müzecilik konusu çok zor, oyuncak müzesi kavramı oyunun dibi… Oyuncağın müzesi mi olur. Ben burada kadın dünyasını, anneyi daha acım. Annemin beni okutmak için verdiği çabayı anladım. Babam da çok çabaladı ama , kadın başka bir şey. Hafta sonu bir aile genellikle anne çırpınıyor çocuğuma bir şeyler gösterip ocağım diye fakat babaların genel tablosu çok istediği için geldik yönünde. Kadın kendi çocuğuna daha çok yaşatıyor. Daha büyük dünyası var. Baba uzaklaşmış artık.  Fakat buradan içeriye giriyor, dışarıda o basite alan baba içeride bir güzel ıslanıp gidiyor. Gezerlerken hepsinin yüzündeki o maskeler çıkmış, çocukluğuyla buluşmuş şekilde bir elinden çocuğunu diğer elinden de kendi ço­cukluğunu tutuyorlar. Bunu ancak oyuncak mü­zeleri yapar. Çünkü ben de Nürnberg’te onu ya­şamıştım. Ben de o insanlardan biriydim. Oyuncak müzesi nasıl olur ki diye merakla koşarak gittim. Ben seve seve o derin sularda vurgun yemeye gittim yani. Beni bilgiyle aydınlatın, diyen insanların yeri­dir oyuncak müzesi.
İnsanların oyuncaklara bakışını öğrendik. Fakat burada bir de tarih yatıyor ve bu oyun­caklar insanlara durdukları yerden nasıl ba­kıyor?
Bir labirent düşünün, tam ortada da peynir. Fa­reyi bıraktık labirente, fare peynir kokusuna doğ­ru gidiyor ve o koridorlardan geçerek peyniri bu­luyor. Fare peyniri bulmayı kendisinin başardığını sanır. İşte bilgisayar oyunu oynayan çocuk da öyle…

Bu oyuncakları nasıl toparladınız?

Kaç yılınızı aldı?
Açık artırmalardan toparladım. Birçok zengi­nimiz Zürih’e gider. Ben onların bildikleri yerleri bil­mem, onlar da benim bildiğim yerleri bilmez. Ben arka sokaklarda, nerelerde kaç antikacı var bilirim. Defineci olmak ve bulmak gerekiyor. Anadolu’da da köylüler, üzerinde yaşadıkları toprağın altında nasıl bir tarih olduğunu bilmiyor. Önce arka so­kaklardan toparlamaya başladım. Sonra internet çık­tı. İyi oldu dünyanın neresinde ne var görüyoruz. Kötü oldu, çünkü herkes görüyor ve fiyatlar yük­seliyor.
Bir önceki konumuzda ise Çarklı Duvar Saatleri konusu işlemiştik.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Taşlı Duvar Saatleri

Taşlı Duvar Saatleri Taşlı Duvar Saatleri Odalara Aydınlık Veriyor Aynalı taşlardan oluşan ve genellikle pırlanta havası verilerek imal edilen  taşlı duvar saatleri  son derece muazzam bir kullanıma sahiptir. Dilediğiniz her alanda rahatlıkla kullanabilirsiniz. Ancak  dekorasyon   amaçlı daha fazla tercih edilen  taşlı duvar saatlerinde  yer alan taşlar bilinen koyu renkli taşlardan değildir. Bir pırlanta edası taşıyan saatlerin taşları her zaman parlak ve şeffaf olarak tercih edilir. Nadiren renkli taşlardan oluşan modellerle de karşılaşmanız mümkündür. Ancak  taşlı duvar saatleri  çoğunlukla parlak, aydınlık ve yansıyan taşlar kullanılarak elde ediliyor. Ferforje olarak da adlandırılmakta olan  taşlı duvar saatleri , butik alanlarda ve mağazalarda bulabileceğiniz pek çok model ve çeşitten oluşuyor. Taşlı Duvar Saatleri Taşlı Duvar Saatleri Klasik Kullanımı Andırıyor Taşlı duvar saatleri  daha çok klasik dekorasyona sahip ol...

Çarklı Duvar Saatleri

Çarklı Duvar Saatleri Steampunk akımı mekanikleşmeyi anlatan bir akım ve  çarklı duvar saatleri  bu akımın en güzel tamamlayıcılarından biri diyebiliriz. Özellikle kafe ve restoran gibi yerlerde bu tarz mekanik görünümlü  saat  türlerinin kullanımı çok daha fazla. Dekorasyonda muhteşem bir tamamlayıcı niteliği taşıyan  çarklı duvar saatleri  aynı zamanda vintage olarak da kullanılabilir. Bu tarz  duvar saatleri  kişilerin dekorasyon anlayışında tek başına kolay bir şekilde yer bulamasa da aslında bir bütün içerisinde son derece önemli bir tamamlayıcıdır. Metal Çarklı Duvar Saatleri Çarklı duvar saatleri kafe – restoran dekorasyonlarında nasıl kullanılır? Kafe ve restoran gibi alanlar genel olarak dekorasyon açısından farklı ve insanları çekici konseptler içermelidir. Son dönemde kafelerde en fazla kullanılan dekorasyon stili ise mekanizm akımı da denebilecek olan stempunk olduğundan dolayı bu dekorasyon modelinin en yakın dostlarından iri...

Geçmişten Günümüze Saatler

Geçmişten Günümüze Saatler Geçmişten Günümüze Saatler: Zamanı ölçmek için kullanılan saatler, ilk olarak milattan önceki yıllarda kullanılmaya başlanmıştır ve günümüzde de kullanılmaya devam etmektedir. Hayatımızın önemli bir parçası olan saatler, ilk Mısırlılar tarafından keşfedilmiştir ve kullanımı bu şekilde devam etmiştir. İlk güneş saati kullanımı başladıktan sonra, kum saati ve su saati de bulunarak kullanılmaya başlamıştır. Sonrasında ise, saatler geliştirilerek daha kullanışlı ve kolay bir hale gelmiştir. Günümüzde ise saatlerin çok fazla çeşidi mevcuttur.  Duvar saatinden   kol saatine  her çeşit ve modelde bulabileceğiniz saatler, zamanı en doğru biçimde ölçmektedir. Geçmişten Günümüze Saatler Eski dönemlerden günümüze kullanılan saatler ise sırasıyla şöyledir: Güneş saatleri, su saatleri, kum saatleri, ateş saati, mekanik saatler, kuvars saatler, atom saatleri. Elektrikli,  elektronik saatlerin  ardından,  pilli saatler  en çok kull...